Kurumsal Blog #4
Kişinin zekasının normal ya da normalin üstünde olmasına rağmen; yaşı, zekası ve verilen eğitimin düzeyine göre belirlenen düzeyde öğrenememesi Özel Öğrenme Güçlüğü olarak tanımlanır.
DEHB'nin tedavisi sürecinde, ebeveynleri en çok endişelendiren konuların başında ilaç kullanımı gelmektedir. Aileler belirtileri fark etseler bile; ilaç önerilecek kaygısıyla bir uzmana başvurmaktan kaçınmaktadırlar. Bu durumun en önemli nedeni; ailelerin sorularının yeterince yanıtlanmamış olmasıdır.
DEHB, dikkatin kolayca dağılması, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik( aklına geleni hemen yapma, sonucunu düşünmeden hareket etme) belirtilerinin, kişinin yaşamında en az bir alanı olumsuz etkilleyecek boyutta olmasıyla kendini gösteren bir psikiyatrik bir bozukluktur.
Bu bozukluğun 3 temel belirtisi vardır:
1. Dikkat Eksikliği
2. Aşırı Hareketlilik
3. Dürtüsellik
Kekemelik, konuşma akıcılığının ses, hece veya tek heceli sözcük tekrarı, seslerin uzatılması gibi olağandışı sıklıkla uzun süreli kesintilere uğramasıdır.
Belirtilen konuşma özelliklerine ek olarak yüz buruşturma, göz kırpma, el vurma gibi ikincil davranışlar eşlik edebilmektedir.
Kekemeliğin şiddeti her bireyde farklılık gösterir. Yaşanan bozukluktan etkilenme düzeyi bireyin karakteri, aile desteği, akran ilişkileri ve aldığı terapi gibi birçok faktörden etkilenmektedir.
Otizm ve uyaran eksikliği en çok karıştırılan konulardan biridir. Bunun sebebi, iki tanının belirtilerinin birbirine çok benzemesidir. Dikkate alınması gereken konu, çocuğun kendi isteğiyle çevresindekilerle iletişime geçip geçmemesidir.
Özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların ailelerinin en çok tereddütte kaldığı konulardan biri, alınan raporun ileriki yaşamına etkisi olup olmayacağıdır.
- «
- ‹
- 4 / 4